Varis Tedavisinin Riskleri Nelerdir?
Varis tedavisinin riskleri nelerdir? Varis tedavisinde günümüzde pek çok tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Bu kadar farklı tedavi yönteminin uygulanıyor olması elbette hastalar açısından kafa karışıklığına neden olup, tedavilerin riskleri açısından merak ve korkmalarına da sebep olmaktadır. Özellikle internetteki bilgi kirliliği de işin içine eklendiği zaman işin içinden çıkılmaz hale gelmekte. Unutulmaması gereken en önemli nokta her girişimde ufak tefek de olsa riskler mevcuttur. En düşük riski olan ve sizin fayda göreceğiniz yöntem en iyi yöntemdir. Tabi ki en iyi yöntemi seçerken korkularımız olup riskleri nelerdir sorusu aklımızı karıştırmaktadır. Hangi varis tehlikelidir? Varis ameliyatında ölüm riski var mı? Varisler tedavi edilmez ise zamanla pıhtılaşmalar meydana gelebilir. Bu pıhtılar damarlar vasıtası ile akciğere gelerek akciğer embolisi oluşturup ölüm riski oluşturabilir. Varis tedavisi yapılmadığı taktirde oluşabilecek en büyük risk faktörü kan pıhtılarının diğer organlara zarar vermesi gösterilebilir.
Peki bu kullanılan yöntemler ve riskleri nelerdir?
Ameliyatsız yöntemler ; Endovenöz lazer ( EVLT), Radyo frekans ( RF), Tıbbi tutkal gibi bu yöntemlerin hepsi oldukça güvenlidir.
Peki komplikasyonları yok mudur? Elbette var.
En önemli risk bu yöntemlerin işe yaramama riskidir.Bunun yanında yanık , enfeksiyon, nörolojik hasar, neoangiogenesis (matting) denen yeni damar oluşumları ,ağrı, ödem en sık rastlanan komplikasyonlardır.
Tıbbi tutkal uygulamasında diğer yöntemlerden farklı olarak az da olsa ana damarda pıhtı oluşup kalp ve akciğere emboli atabilme riski vardır. Varis tedavisi yapılmadığı ve çok geç kalındığında ölüm riski dahi oluşabilecek komplikasyonlar oluşabilir.
Ameliyatlı yöntemler; Klasik ameliyat ve Mikro Cerrahi
Klasik ameliyatlar bir tel takılarak safen ven dediğimiz bypass damarının sökülmesi ve birkaç cm lik kesilerden varislerin temizlenmesidir. Sıklıkla varisler tekrar etmesi yanında öncelikle 1 hafta ile 15 gün arasında yatak istirahati gerektirmesi nedeni ile emboli riski mevcuttur. Bunun yanında da ciddi kanama ,enfeksiyon ve uyuşukluk gibi nörolojik komplikasyonlara neden olabilir.
Mikro cerrahi; varislerin tekrar etmesi gibi bir risk söz konusu değildir. Her operasyonda olduğu gibi burada da enfeksiyon riski olup ameliyatsız teknikler kadar düşük bir orandadır. Çok nadiren geçici bölgesel uyuşukluklar olabilir.
Kozmetik tedavilerin komplikasyonlarına gelecek olursak;
Köpük tedavisi; allerjik reaksiyonlar ,nekroz ( yara), enfeksiyon, ağrı, ödem, yeni damar oluşumu sık karşılaşılan komplikasyonlarıdır.
Transdermal Lazer tedavisi; yanık oluşabilme riski yanında yeni damarlar oluşumuna sebep olabilmesi sık karşılaşılabilen komplikasyonlarındandır.
Transdermal Radyofrekans; iğnenin battığı yerlerde skar (iz) ,enfeksiyon , yeni damar oluşumları sık komplikasyonlarıdır.
Elbette bu yöntemlerde oluşan bu komplikasyonların gelişme riski nadir görülmektedir. Bu risklerden korkup tedavileri ertelememekte fayda vardır. Bahsettiğimiz riskleri bilmemiz sadece daha bilinçli olmamızı sağlayacaktır.
Sön söz olarak demirden korkan trene binmez.....